Dünyadan Bilgiler

Bu Blogda Ara

Akrep Akrep,(scorpiones) takımını oluşturan genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtül, kıvr...

Akrep

Akrep,(scorpiones) takımını oluşturan genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtül, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehir iğnesi bulunan eklembacaklılara verilen ad. Taşların altında, duvar yarıklarında, kurumuş ağaç kabukları altında ve ya yer altında kazdıkları dehlizlerde rastlamak mümkündür. Karlı bölgeler hariç hemen hemen her yerde yaşarlar. Yalnız  yaşamayı severler. 

Türkiye'de bulunan akrep türleri

1-Sarı Akrep
2-Kara Akrep
3-Mardin Akrebi
4-Anadolu Sarı Akrebi
5-Kalın Kıskançlı Akrep

Akrepler Hakkında İlginç Bilgiler

Akrepler uzun ömürlüdürler
Eklem bacaklıların çoğunu diğer hayvanlara kıyasla nispeten kısa ömürleri vardır. Çoğu böcek sadece haftalarca ya da aylarca yaşar. Akrepler en uzun can çekişli eklem bacaklıları arasın yer alır. Vahşi akrepler 2-10 yıl yaşarlar. Tutsak olan akrepler 25 yıl kadar uzun yaşıyordu.

Akreplerin beslenmesi

Akrepler gece avcılarıdır. Çoğu akrepler böcekler, örümcekler ve diğer eklembacaklıları avlar ancak bazıları kurtçuk ve solucanlar üzerine beslenirler. Daha büyük akrepler tabi ki daha büyük avlar yiyebilir ve bazılarının küçük kemirgenleri ve kertenkeleleri beslemesi ile bilinmektedir. Bir çoğu, iştah açıcı bulduklarını bulsalar yiyebilir; bazıları, belirli böcekler veya bazı örümcek ağı gibi belirli avlar konusunda uzmanlaşırlar. Aç bir anne akrep, kaynakları kıt olan kendi bebeklerini yiyecektir.

Akreplerin zehirleri

Akrepler zehir üretirler. Korkunç görünen kuyruk aslında karnın yukarı doğru kıvrılmış 5 parçalıdır ve sonunda bir telson adlı bir son bölüm bulunur. Telson, zehrin üretildiği yerdir Telsonun ucunda aculeus adı verilen keskin bir iğne benzeri yapı bulunur. Zehir iletim aparatı bu bir akrep ne zaman zehir üretir ve zehrin ne kadar güçlü olduğu, avını öldürmeye mi yoksa yırtıcılardan mı kendini savunmaya ihtiyacı olduğuna bağlı olarak kontrol edebilir.

AKREPLER 

1-Radyasyona çok dayanıklılardır.
2-3 hafta buz kalıbında dondurulan bir akrep, buz eritildiğinde normal hayatına devam eder.
3-Eğer etrafını ateşle çevirirsen, akrep kendini öldürür.
4-Çiftleşme sonucu dişi akrep erkeğini yer.
5-Kopan organları yeniden oluşur.
6-1 sene boyunca aç susuz yaşayabilirler.

KAHVENİN TARİHÇESİ   Kahvenin anavatanı Etiyopya'nın Kaffa bölgesidir. Kaffa'daki ormanlarda yetişen Arabika kahve ağaçları, çe...

KAHVENİN TARİHÇESİ

 

Kahvenin anavatanı Etiyopya'nın Kaffa bölgesidir. Kaffa'daki ormanlarda yetişen Arabika kahve ağaçları, çekirdekleri işlenen ilk kahve olarak bilinir.
Fırınlanma yöntemiyle elde edilen ve kahvenin Türkiye'ye gelmesine aracı olan bölge ise Yemen'di. Hem Etiyopya'da hem de Yemen'de kahvenin keşfediliş şekli çok benzerdir. 
Etiyopya'da o dönem köle ticareti yapılan yol üstünde yaya olarak yolculuk eden ve yorulan köleler, yol kenarındaki kahve ağaçlarının kırmızı meyvelerini çiğneyerek tükürürdü. Çiğnenen bu kırmızı meyve, kölelere enerji verir ve yolculuklarına devam etmelerine sağlardı. Bu durumu gören bazı tüccarlar da ağaçlardaki meyveleri ve meyvenin içindeki kahve çekirdeklerini toplayarak ticaretini yapmaya başladı.

KAHVE TÜRKİYE'YE NASIL GELDİ

Kaffa kelimesi Arapça'ya Oahwah olarak geçer. 15. yüzyılda Yavuz Sultan Selim döneminde yemen valisi olan Özdemir Paşa, Yemen'de içtiği ve çok sevdiği kahveyi İstanbul'getirir. Kahve burada çok sevilir. Öyle ki sarayda kahveci başı rütbeli bir çalışan bile olur. Padişahın kahvesini pişirmekle görevli olan kahveci başı, sır tutmasını bilen bilge kişiler arasında seçilirdi. 1600'lü yıllarda Türkiye'ye gelen Venedikli tüccarlar, kahveyle tanışır ve kahvenin Avrupa'ya taşınması bu şekilde gerçekleşir. İlk başlarda sokaklarda satılan kahve, 1645 yılında ilk defa İtalya'da bir dükkanda yani kahvehanede satılmaya başlanır.

KAHVE FALI ORTAYA NASIL ÇIKTI

Türkiye'ye Yemen'den, Avrupa'ya da Osmanlı'dan geçen kahve, Osmanlı dönemlerinde sarayın vazgeçilmez içeceği oldu. Kahve falının da bu zamanda çıktığı bilinmektedir. Sarayda'ki cariyeler, birisi hakkında dedikodu veya istihbarat yayacakları zaman bunu direkt söylemekten korktukları için gün içerisinde birçok kez içilen ve içe esnasında toplu halde bulunan kahve saatlerinde kahve fincanına bakarak söylerler. Zamanla bu durum yaygınlaşır ve kahve içtikten sonra fincana bakarak bir şeyler söylemek kahve falı olarak tabi edilmeye başlar.

KAHVENİN YANINDA NEDEN SU İKRAM EDİLİR?

Osmanlı zamanında eve misafir geldiğinde hemen ev sahibi bir kahve ikramında bulunur yanına da bir bardak su koyarmış. Misafir eğer kahveden önce içerse, karnın aç olduğu anlamına gelir, hemen sofra kurulurmuş. Eğer kahveyi önce içerse karnı tok olduğu sadece muhabbet etmeye geldiği anlaşılırmış. Yani misafir kanım aç demez, su ile ima edermiş;ev sahibi de aç, mısın tok musun demez su ile halini sormuş olurmuş.
Suyun kahvenin yanına koyulmasının bir diğer nedeni ise; padişahların yemeklerini tadan çeşnicibaşılar her yemeği zehirli olup olmadığını anlamak için tattıkları gibi kahveyi de tadarlarmış. Fakat kahvenin lezzetli olanı demir cezvede tek kişilik yapılanı olunca padişaha 5 kişilik kahve değil tek kişilik kahve pişiriliyormuş. Bu da güvenlik zafiyeti oluşturuyormuş. Bunun üzerine bir yöntem geliştirilmiş. Bu yönteme göre, padişah kahveye parmağını bandırıp kahvenin yanında gelen suya sokarmış. Kahvenin suyun içindeki dağılımına göre zehirli olup olmadığı anlarmış. Mevzu da o günlerden bugünlere gelmiş.

SİNEKLER HAKKINDA BİLGİ Sinek; Çiftekanatlılardan, üç çift ayaklı, iki kanatlı birtakım uçucu böceklere, genel olarak sinek denir.Bunların...

SİNEKLER HAKKINDA BİLGİ

Sinek; Çiftekanatlılardan, üç çift ayaklı, iki kanatlı birtakım uçucu böceklere, genel olarak sinek denir.Bunların içinde en yaygını karasinek'tir. Karasineğin vücudu diğer böceklerde de olduğu gibi üç kısımdan meydana gelir. Baş, göğüs, karın.Sineğin başının ön kısmında iki kısa duyarga bulunur. Hayvan bunları koku alma, dokunma organı olarak kullanır.Sineğin üst ve alt birleşerek bir hortum biçimini aldığından, sokucu, emici bir durumdadır.Sinek hortumunu emeceği sıvının üzerine koyarak emer. Sıvının kıvamı emilemiyecek kadar koyuysa, önce tükürüğü ile sulandırır, sonra emer.

SİNEK ÇEŞİTLERİ

Sokmayan sinek çeşitleri
et sinekleri, leş sinekleri ve sirke sinekleri
Sokan sinek çeşitleri
sivrisinek, at sineği ve çeçe sineğidir.At sinekleri atlara, sığırlara konarak kanlarını emerler. İri yassı vücutları vardır. Afrika'nın sıcak kesimlerinde yaşayan çeçe sinekleri uyku hastalığı mikroplarını taşırlar. Bunların soktuğu kimseler, hayvanlar yemeden içmeden kesilirler, sürekli uyurlar. Sonunda çok zayıfladıklarından ölürler. Kısacası, sineklerin her çeşidi insanların en büyük düşmanıdır.

SİNEKLER ELLERİNİ NEDEN OVUŞTURURLAR?

Sinekler herhangi bir yüzeyde istediği şekilde gezinebiliyor.Bunu ayaklarındaki yapışkan bir madde üreten kıllar sağlıyor.Bu kıllar sayesinde sinek ters yada düz yüzeylerde rahatlıkça tutunabiliyor. Bu kıllar devamlı olarak sineğin yapışmasını engellemek için bacaklarındaki yapışkan maddeyi temizliyor. Bu özellik sadece sineklere ait sanmayın yeryüzünde yaklaşık 1 milyon böcek türü bu şekilde tutunmayı sağlıyor.Gelelim sineklerin kafalarını temizlemesine. Bu hareketin altında yatan temel sebep sineklerin göz kapaklarının olmamasıdır. Sinekler gözlerini temizlemek için bacaklarını gözlerinin üstüne sürerek temizlemesini sağlıyor. Sineklerin en savunmasız anları temizlik zamanlarıdır.

SİNEKLER HAKKINDA ÇOK İLGİNÇ BİLGİLER

1-Kara sinekler arkalarını görebilirler.
2-Ağızları dört faklı parçadan oluşuyor.
3-Bira içtiyseniz, sivrisinek sizi tercih edebilir.
4-Sineklerin dişleri yoktur.
5-Yemekleriniz üstüne uçuşuyorlarsa onların üstüne kusmuş olabilirler.
6-Gerekirse havada bile çiftleşebilirler.

AY TUTULMASI NEDİR? Dolunay, Ay tutulması, güneş tutulması... Tutulmalar çok eskiden beri bilinen gök olaylarıdır.Yer ve Ay, diğer geze...

AY TUTULMASI NEDİR?

Dolunay, Ay tutulması, güneş tutulması... Tutulmalar çok eskiden beri bilinen gök olaylarıdır.Yer ve Ay, diğer gezegenler gibi Güneş'ten aldıkları ışınları yansıtarak kendilerine gösterirler.Ay,Yer çevresinde;Yer, Ay ile birlikte Güneş çevresinde yörünge harekelerini yaparken Güneş'e dönük yüzleri aydınlık, öbür yüzleri karanlıktır ve karanlık tarafta uzayda birer gölge konisi oluştururlar. Ay,Yer'in  gölge konisine girdiğinde Ay tutulması,Ay'ın gölge konisi Yer üzerine düştüğünde ise Güneş tutulması meydana gelir.Özetle ay tutulması,Ay ve Güneş Tutulmaları Ay, Güneş ve Yer'in uzayda birbirlerine göre konuşlanmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. 

KANLI AY TUTULMASI NEDİR?

Ay,Dünya etrafındaki bir tam turunu yaklaşık 27 günde tamamlar ve 29.5 günde döngüsü gerçekleştirir. Ay'ın iki döngüsü arasındaki farkları, Ay'ın, Dünya'nın ve Güneş'in Ay yörüngesi sırasında değişen göreli konumu sebebiyle ortaya çıkar. Kanlı Ay Tutulması yalnızca Ay'ın Dolunay evresinde ve Ay Tutulması sırasında yaşanır. Bu esnada Dünya'da Güneş'in yeni doğduğu ve battığı yerlerdeki Güneş ışıkları Ay'ın yüzeyine ulaşır.

NEDEN KANLI AY TUTULMASI DENİYOR?

Ay Dünya'nın gölgesine girerken ilk etapta karanlık görünüyor. Tam olarak gölgeye girdiğinde ise kırmızı ve turuncu arasında bir renge bürünüyor. Ayın bu renge bürünmesinin sebebiyse gökyüzünün mavi görünmesiyle aynı. Atmosfere giren güneş ışınları renklerine ayılarak farklı oranda yansımaya maruz kalıyor. En kırılgan renk mavi gündüzleri gökyüzüne verirken, en az en az kırılgan renk kırmızıysa atmosferi geçip aya tutulma sırasında bu rengi veriyor. Amerika Uzay Ajansı (NASA) bilim adamlarına göre tutulma sırasında Ay üzerinden Dünya'yı gözlemleyen biri kişi, bu nedenle dünyayı kaplayan turuncu-kırmızı arası bir renk görüyor.

1.İnsanın tek saç teli 85-90 gr ağırlığı kopmadan taşır. 2.Yasalara göre, Belçika'da her ilkokulda öğrencisinin mızıka dersi alması zo...

1.İnsanın tek saç teli 85-90 gr ağırlığı kopmadan taşır.

2.Yasalara göre, Belçika'da her ilkokulda öğrencisinin mızıka dersi alması zorunludur.

3.Şayet soğan doğrarken sakız çiğnerseniz ağlamazsınız.

4.İnsanoğlundaki en güçlü kas çene kasıdır.

5.Dik üçgende en uzun kenar olan hipotenüs pisagor'un karısının adıdır.

6.Bağırmak, şarkı söylemek ve başka şekillerde yüksek ses çıkarmak çıkarmak çığı tetiklemez.

1.Kaju olarak bildiğimiz çerez aslında kaju meyvesinin sapıdır.    2.Ananas aslında meyve değildir ve tarlada büyür.  3. Su aygırının sü...

1.Kaju olarak bildiğimiz çerez aslında kaju meyvesinin sapıdır.   

2.Ananas aslında meyve değildir ve tarlada büyür. 

3. Su aygırının sütü pembedir.

4.Mavi balinaların kalbi o kadar büyüktür ki bir insan atardamarları içerisinde rahatlıkla yüzebilir.

5.Plüton keşfedildiği tarihten itibaren bir kez bile güneşin etrafında tam tur dönmemiştir.Bu yüzden artık bir gezegen olarak kabul edilmiyor.

6.Bal güneş görmediği sürece asla bozulmaz.

7.19. yüzyılda ki tüm insanlar, şuan 2 dakikada çekilen fotoğraflar kadar fotoğraf çekmemiştir.

8.Yer fıstığı aslında bir baklagildir ve toprağın altında büyür.

9.Gökyüzündeki yıldız sayısı dünya üzerindeki tüm plajlardaki kum tanesi sayısından fazladır.

10.İnsan DNA'sı. %50 oranında muz DNA'sı ile aynıdır.

11.Ahtapotların üç tane kalbi vardır.

12.Fareler ve atlar kusamaz.                                                                                                                



Kara Delik Nedir? Kara delik, uzayda bulunan ve ışığın dahi kaçamadığı çok çok güçlü bir çekim gücüne sahip olan bir bölgedir.Çok güçlü b...

Kara Delik Nedir?

Kara delik, uzayda bulunan ve ışığın dahi kaçamadığı çok çok güçlü bir çekim gücüne sahip olan bir bölgedir.Çok güçlü bir yer çekimi oluşur, çünkü madde minik bir boşluğa sıkışmıştır.
Kısa bir tanım yapmak gerekirse, Kara delik; uzayda bulunan ve ışığın dahi kaçamadığı çok çok güçlü bir çekim gücüne sahip olan gök cismidir. Einstein'ın genel görelilik kuramıyla tanımlanmış olan kara delikler ışık yaymadığı için kara olarak nitelendirilir.

KARA DELİKLER NE KADAR BÜYÜKTÜR?

Kara delikler çeşitli büyüklüklerde olabilir, fakat temel olarak 3 çeşit kara delik vardır. Kara deliklerin kütlesi ve büyüklüğü onların türünü belirler.
En küçük kara delikler ilksel kara delikler olarak bilinir. Bilimciler, bu tür kara deliklerin bir atom kadar küçük olduklarını ancak büyük bir dağ kadar büyük bir kütleye sahip olduklarını düşünüyorlar.
En yaygın kara delik tipi ise yıldızsal olarak isimlendirilen orta 
büyüklükteki kara deliklerdir. Bir yıldızsal kara deliğinin kütlesi
Güneş'in kütlesinden yaklaşık 20 kat daha büyük olabilir ve yaklaşık olarak 16 km çapındaki bir topun içerisinde yerleştirilebilir. Samanyolu Galaksi'sinde düzinelerce yıldızsal kara delik bulanabilir.
En büyük kara delikler ise "süper kütleli"olarak isimlendirilir.Bu kara delikler bir milyon tane Güneş'in bileşiminden daha büyük kütlelidirler ve çapı, yaklaşık olarak Güneş Sistemi büyüklüğünde olan bir topun içerisine yerleştirilebilir.Bilimsel deliller;büyük galaksilerin her birinin merkezinde bir tane süper kütleli kara delik bulunduğunu gösteriyor.Samanyolu Galaksimizin merkezin olduğu düşünülen süper kütleli kara deliğin ismi ise Sagittarius A'dır. Bu kara delik yaklaşık,4 milyon tane Güneş'in kütlesine eşit bir kütleye sahiptir ve yaklaşık bir güneş büyüklüğünde çapı olan bir topun içerisine yerleştirilebilir.

1. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi 10 saat olacak ve günler kısalacaktı. 2.Atmosfer bugün ki gibi değil daha kalın ola...

1. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş süresi 10 saat olacak ve günler kısalacaktı.

2.Atmosfer bugün ki gibi değil daha kalın olacaktı.

3.Mevsimler olmayacaktı.

4.Dünya, iklim koşullarından ötürü, fırtınaların ve kasırgaların hiç kesilmediği bir gezegen olacaktı.

5.Gel-Git olayları %70 azalırdı. Ay ışığında etkinliğini sürdüren canlılar gelişmezdi. Bilindiği gibi bazı canlı türleri üreme için Ay'ın evrelerini izlemektedir.

6.Dünya sık sık göktaşı yağmuruna maruz kalacaktı, çünkü ay dünyaya bir kalkan görevi görmektedir.

    Ceviz  Kurdu                                                                                                       Ceviz kurdu , girebi...

    Ceviz Kurdu                                                                                                       Ceviz kurdu , girebileceği kadar delik açarak cevizin içine girer ve ne var ne yok yer.Yedikçe şişmanlar ve doyar. Doyuncuda geri çıkmaya çalışır fakat artık delikten geçemez. İşin daha kötüsü cevizin içi tamamen kurumuştur ve deliği genişletmek imkansızdır. Tek çare zayıflamaktır. Aç kaldıkça zayıflar ve eski haline döner. Artık dışarı çıktığında mevsim bitmiş ve geriye kuru cevizden başka bir şey kalmamıştır.